Yapay Zeka Atölyeleri

Yapay Zeka Atölyelerinde çocuklar çalışan prototipler üzerinde eğitim alıyor ve edindikleri tecrübelerle kendi projelerini oluşturuyorlar. Kullandıkları teknolojiler ve yöntemler gerçek iş dünyasında kullanılanlar ile aynıdır.

Bu atölyelerden birebir eğitimler ile, bireysel başvurulan grup eğitimleri (3-10 kişi) veya doğrudan grup (10 ve üzeri) başvuruları ile faydalanmak mümkündür. Eğitimlerde yaş ayrımından ziyade bilgi ve beceriye göre gruplandırmalar yapılmaktadır.

Daha önce kodlama, robotik veya farklı bir eğitim almış olma şartı ve gerekliliği bulunmamaktadır.

Atölyelerimiz halen Ankara’daki atölyelerimizde gerçekleştirilmektedir. Mayıs ayı itibariyle online eğitimlerimiz ile tüm Türkiye’ye bu konuda hizmet vermeye başlayacağız. Online eğitimler ile ilgili olarak lütfen ön kayıt yaptırınız.

Bilgi almak için lütfen bizi arayın veya başvuru formunu doldurun.


    Yapay Zeka, Makine Öğrenmesi ve K12

    Her dönemin moda tabirleri gibi içinde bulunduğumuz dönemin de en popüler teknolojik tabirlerinden birisi Yapay Zeka. Hemen herkesin ne olduğu hakkında aşağı yukarı bir fikri var ancak gerçek hayatta bize nerede ne katkı sağlıyor, bunu kendi hayatımıza nasıl uyarlarız kısmı biraz aksıyor. Yapay Zeka okur yazarlığı kazanmak, teknolojiyi kendi yararına kullanmak için basit eğitimlerin alınması yeterli. Elbette otonom robotlardan veya akıllı şehirlerden veya benzer yüksek teknolojili ürün ve kurulumlardan bahsetmiyoruz.

    Bugün siyasetten pazarlamaya, toplum mühendisliğinden sosyal etkileşimlere kadar önemli miktarda yapay zeka sistemi etkisi altındayız. Kendimizi internetin ve sosyal medyanın dost! ellerine teslim ettiğimizde birilerinin kontrolü altına girebiliyorsunuz. Bu nedenle karşımıza çıkan bilgi, haber, görsel ve sayısal her şeyin masumiyetini sorgulamak kaçınılmaz hale gelmektedir. İşte tam bu noktada Yapay Zeka okuryazarlığı önem kazanmaktadır. Nispeten analog olan X ve nispeten dijital olan Y kuşakları kendilerini bu işten bir nebze sıyırabilse bile Z kuşağı ve onların çocukları Yapay Zeka devrinin tam ortasında olacaklar.

    Yapay Zekanın ne olduğu ve nasıl çalıştığı yeni nesiller için mutlaka öğrenilmesi gereken bir bilgidir. Bugün gelişmiş, gelişmekte olan veya az gelişmiş birçok ülkede Yapay Zeka K12 müfredatlarına girmiş durumdadır. Türkiye maalesef bu konuda her geçen gün daha hızlı geride kalmaktadır.

    Yapay zeka ve K12 iki farklı şekilde ele alınmalıdır. Eğitimin kalitesinin artırılmasında yapay zeka kullanımı ve çocuklara yapay zeka ile çalışan projeler ortaya koyma becerisi kazandırılması ayrı ayrı düşünülüp planlanması gereken iki kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim kalitesinin artırılmasında yapay zeka kullanımının hem öğrenci hem de öğretmen açısından en önemli faydası kişiselleştirmedir. Öğrencinin durumunun objektif ve ölçülebilir bir şekilde değerlendirilmesinde okul öncesinden itibaren onu tanımaya başlayan bir bilgisayar, sık sık değişecek öğretmenleri için yol gösterici olacaktır. Aynı şekilde kendisini tanıyan bir yol gösterici öğrenciye de ihtiyaç anında yol gösterici olabilecektir. Yapay zekanın bu şekilde kullanılması bakanlık, okul sahipleri, okul yöneticileri ve öğretmenler için çok radikal bir karardır. Uzun soluklu bir süreçtir. Ancak yapay zekayı çocukların hayatına sokmak çok daha ucuz ve kolaydır. Katkılarını çok kısa süre içerisinde görmek de mümkündür.

    Yapay zeka denildiği zaman, medyadan da sürekli öne çıkarıldığı şekli ile robot bir insan suratı, mekanik bir elin beyne dokunması gibi fantastik görseller ile hiç alakası yoktur. Yapay zeka benzer örnekleri depolamak ve karşısına çıkan yeni bilgiyi bu örneklere göre karşılaştırıp sınıflandırmaktan ibarettir. Bu bilgi coğrafik bilgi sistemi, hava durumu, üzgün insan ifadesindeki kaş kaslarının kasılma oranı veya düşman birliklerinin hareket biçimi olabilir. İçinde büyük matematiksel işlemler, fotoğraflar, sesler veya bunların bir kombinasyonu olabilir. Yapay zeka bir düşünme değerlendirme ve karar verme sistematiğidir.

    Yapay zeka sistemlerini kurmak ve anlamak için mutlaka kodlama bilmek gerekmez. Bugün kodlama bilgisi gerektirmeyen sistemleri kurup hayata geçirmek mümkündür. Çocuğun sayısalcı veya sözelci olması da fark etmez. Mantık yürütmek, işleri/işlemleri sıralı bir şekilde yapabilmek ve karar verebilmek yeterlidir. Bir de elbette ilgi olması gerekir.

    Lego gibi modüler yazılım birimlerini birleştirmek, bu birimlerin elimizin altındaki cebimizdeki cihazlar ile etkileşime girmesini sağlamak, telefonumuza instagram indirip, özçekimimizi yüklemek ve bu görselleri televizyondan izlemekten farklı değildir.

    Gündelik hayatın hemen hemen her alanında kullanılabilen bu tür yöntemleri bugün öğrenip bir iki yıl içinde bir kariyer haline dönüştürmek mümkündür. Seçilen meslek dalı, tarım, mühendislik, tıp, hukuk, edebiyat olabilir. Halen internette ücretsiz olarak ulaşılabilecek kaynaklar ile bir yerlerde birisinin bir ihtiyacına derman olup, bunu bir iş kolu haline getirmek mümkün. Üstelik çok düşük bütçeler ile.

    Yapay zekanın temel amaçlarından birisi makinaları daha akıllı hale getirmektir. Bilgisayarlar üzerlerinde herhangi bir bilgi yokken aptal makinalardır. Her şeyi öğretmek anlatmak gerekir. Bilgisayarın avantajı bir öğrendiğini bir daha unutmamasıdır. Einstein’in ünlü sözünde olduğu gibi eğer bir fikri veya işi 6 yaşında bir çocuğa anlatamıyorsanız siz de anlamamışsınızdır. Bu söz makine öğrenmesi için söylenmiş gibidir. Eğer siz bir makinaya, onun anlayacağı dilde, en basit hali ile bir şeyi anlatamıyorsanız anlamamışsınız demektir. İşin kodlama kısmı kenara çıkabildiğine göre artık çocuğun yapması gerekenler, zihinsel gelişimi için gerekenlerdir.

    Bu tür sistemler deneme yanılma yönteminden çok fazla faydalanırlar. Öğrenme ve mukayese makine öğrenmesinin temelini oluşturur. Çocuk bu sayede denemelerinden öğrenmeyi ve işleyişi anlamayı öğrenir. Sorun çözümlerinde akıl yürütme alışkanlığını edinir. Karmaşık durumlardan çıkarımlarda bulunabilmeyi öğrenir. Anlamlı, kaliteli veriyi ayırt ederek hangi verinin doğru hangi verinin konu ile ilgili olduğunu tespit edebilir. Bu tür bir sistem ile 10-20 seans çalışan bir çocuk bu davranışları yavaş yavaş hayatının geneline uygulama başlar. Daha sonraki kariyer hedefi ne olursa olsun, bu hedefi sayısal ve sözel ne olursa olsun, yerleşen bu alışkanlıklar hayatını kolaylaştırmanın ilk adımıdır.

    Burada anlatılmakta olan kavramların bazıları elbette daha önce farklı şekillerde çocuklara verilmekteydi ve halen de veriliyor. Yapay zeka eğitimi internetin içine doğmuş dönem çocuklarını kendi dönemlerinin popüler konuları ile donatır. Eğitimin evrensel olması gerektiğini iddia eden kişilerin aksine eğitim yerel, milli hatta bireysel olmalıdır. Bilim evrenseldir. Eğitim kültürel ve yerel olmalıdır. Eğitim yerel olmanın da ötesinde bireysel olması gereken bir şeydir.

    Bugün Finlandiya’da bahçede çekirge bulup inceleyen, San Fransisko’da karton süt kutusundan araba yapmayı teşvik eden ve bir devrim gibi ortaya sunulan “Maker” hareketinden çok çok önce bu ülkede köy enstitülerinde çocuklar süne ile mücadeleyi ve piyano çalmayı öğrenirken, limon kasasından tornet yapıp pazarda bir liraya mahalle sakinlerinin filelerini taşıyordu.

    Bu ülkenin sorunlarını çözecek olanlar yine bu ülkenin çocukları olduğuna göre, kendi ihtiyaçlarımızı ön plana alan çözümleri bulmaları için çocukları bugün yönlendirmemiz için ve pas geçtiğimiz yılların açığını kapatmak için bir taşla iki, üç dört kuş vurmamız gerekiyor. Bize binbir yaldız ile sunulan teknolojileri Matrix film izler bir havada almadan, teknolojiden korkmadan ve “adamlar yapıyor” öğrenilmiş tembellik ve çaresizliğinden sıyrılarak elimizi tuşlarda oynatmaya başlamamız gerekiyor. Çocuklarımızın ellerini kirletmesine izin vermek lazım. Hatta ellerimizi onlarla beraber kirletmemiz lazım. Hemen bugün bir yerden başlamak lazım.

    Haydi, bir başlangıç noktası seçin.